Prevođenje "očekuju od" na turskom jeziku:
Rječnik Bosanski-Turski
Očekuju - prijevod : Očekuju od - prijevod : Očekuju - prijevod : Očekuju - prijevod : Očekuju - prijevod : Očekuju - prijevod : Očekuju od - prijevod :
Ads
Primjeri (Vanjskih izvora, a ne komentar:)
Očekuju od mene da odsiječem prst. | Çay. Benden parmağımı kesmemi bekliyorlar. |
Očekuju me. | Beni bekliyorlar. |
Očekuju me. | Buraya davetliyim. |
Očekuju me. | Randevum var. |
Očekuju nevidljivo mastilo. | Görünmez mürekkep bekliyorlardır. |
Oni vas očekuju. | Sizi bekliyorlar. |
Očekuju me tamo. | Beni bekliyorlar. |
Mnogi to očekuju. | Herkes bunları ister. |
Javite im da očekuju poruku najvišeg prioriteta od mene. | Bir kanal aç. Benden, 1. derece öncelikli mesaj beklemelerini söyle. |
Zemlje CEFTA e očekuju tešku tranziciju od pristupanja Hrvatske EU | CEFTA ülkeleri Hırvatistan'ın AB üyeliğine geçişinin zorlu olacağını düşünüyor |
Ponude od nekih potencijalnih kupaca očekuju se do kraja mjeseca. | Bazı potansiyel alıcılardan ay sonuna kadar teklif gelmesi bekleniyor. |
Očekuju vas, Mr. Rivera. | Sizi bekliyorlar Bay Rivera. |
Očekuju da zatraže novac. | Fidye isteyecekleri söyleniyor. |
Kako trikovi? Očekuju vas? | Bekleniyor muydunuz efendim? |
Dođi, svi te očekuju! | Bütün yoldaşların seni bekliyor! |
Posmatrači očekuju raspuštanje KPC a od 5.000 pripadnika do 10. decembra. | Gözlemciler, 5 bin kişilik KPC'nin 10 Aralık'a kadar dağıtılmasını bekliyorlar. |
Predložene mjere za stezanje kaiša u Makedoniji očekuju odobrenje od parlamenta | Makedonya'da önerilen kemer sıkma tedbirleri meclis onayı bekliyor |
Hrvatski turistički poduzetnici očekuju pozitivne promjene od pristupanja zemlje EU. Reuters | Hırvat turizim girişimcileri, ülkenin AB'ye katılmasının olumlu gelişmeleri de beraberinde getireceğini düşünüyor. Reuters |
Mladi ratnici očekuju veću pošiljku. | Genç yerliler onlarla caka satıyor. Birkaç yüz tane daha bekliyorlar. |
Očekuju se dalje akcije vlasti. | İlgili makamlardan başka adımlar da bekleniyor. |
Koji se naredni koraci očekuju? | Gelecekte ne tür adımların atılması bekleniyor? |
Posmatrači očekuju presudu u julu. | Gözlemciler kararın Temmuz ayında verilmesini bekliyorlar. |
Predpostavljam da me očekuju problemi. | Bulduklarında hazır olacağım. Onu alt kattaki tevkif odasına götürün. |
Recite da ga svi očekuju. | Herkesin onu beklediğini söyleyin. |
Koje me noćne more očekuju? | Beni nasıl bir kabus bekliyor? |
Da li očekuju gospodina Plimptona? | Bay Plimpton'ı bekliyorlar mı? |
Oni to očekuju,zar ne. | Sallamamızı beklerler,değil mi? |
Tamo su cijeli dan... očekuju pojačanje. | Kızılderililer tüm gün burada hareketsiz kaldılar. Senin getirdiğin takviyeleri beklediler. |
To su suveniri. Oni to očekuju. | Hatıra olsun diye, evet. |
Očekuju se nova hapšenja, kažu izvori. | Kaynaklar, tutuklama sayısının artmasının beklendiğini söylediler. |
Prijevremeni izbori se očekuju u maju. | Erken seçimlerin mayısta yapılması bekleniyor. |
I ta stanja očekuju naše otkrivanje. | Ve bu durum bizim onu keşfetmemizi bekliyor. |
Ako bi gospoda ušla, očekuju vas. | Lütfen içeri buyurun, bekleniyorsunuz. |
I očekuju me u Hill House. | Tepedeki Ev'e davet edildim. |
Ja vjerujem da naši prijatelji i braća iz Sirije od nas očekuju više. | SETimes'a konuşan Dinçer, Suriyeli dostlarımız ve kardeşlerimizin bizden daha fazlasını beklediğine inanıyorum. |
''Kompanije bi trebale održavati i povećavati dobit na način koji investitori od njih očekuju. | Tukiç buna şöyle açıklama getiriyor Şirketlerin karlarını yatırımcıların onlardan bekledikleri şekilde sürdürmeleri ve artırmaları gerekiyor. |
Oni od budućeg strateškog partnera očekuju da nabavi još jedan, po mogućnosti mlazni avion . | Şirket, muhtemelen bir jet uçağı olmak üzere bir uçak daha satın almak için potansiyel bir stratejik ortak arıyor. |
Kakvo je ovo mesto? Očekuju od nas da delimo štenaru... sa služavkom praznog stomaka? | Bir köpek kulübesini bir görevliyle... aç karnına paylaşmamızı mı bekliyorlar? |
Mnogi posmatrači, međutim, ne očekuju rješenje uskoro. | Yine de pek çok gözlemci, yakın gelecekte bir çözüme varılacağını sanmıyor. |
Politički analitičari sada ne očekuju slične korake. | Siyasi analistler bu sefer benzer bir hareket beklemiyorlar. |
Međutim, maksimalni kapaciteti očekuju se tek 2018. | Fakat 2018 yılına kadar maksimum kapasitesine ulaşması beklenmiyor. |
Posmatrači očekuju da će ono trajati mjesecima. | Gözlemciler davanın aylarca sürmesini bekliyorlar. |
Sad mnogi očekuju promjenu u tonu stranke. | Şimdi pek çok kişi partinin duruşunda bir değişiklik bekliyor. |
Mnogi građani s nestrpljenjem očekuju taj potez. | Pek çok vatandaş bu hamle konusunda hevesli. |
Očekuju vas u sobi za igru, gdine. | Oyun odasında bekleniyorsunuz efendim. |